Birkaç yıl önce izinli bir günümde halamlara gitmiştim. Evleri biraz kenar mahallede kalır. Yakınlarında bakkal market benzeri bir şey bile yoktur. Öte yandan evin hemen yanında büyük bir lise vardır. Aşağı yukarı ayda 1-2 kez hafta sonları bu lisede büyük sınavlar yapılır. ÖSYM yada AÖF gibi sınavlar. Tesadüf o gün de orada sınav varmış, etraf ana-baba günü. Sınava girenlere bakarken bazılarının kapıdan geri döndüğünü gördüm. Neden döndüklerini merak ettim. Meğer yeni sınav yönetmeliğinde “Sınava metal eşya küpe alyans telefon cüzdan hatta madeni para bile sokulamaz” diye bir madde varmış.
Buyurun size anında para kazandıracak iş fikri. Sabah sabah herkes yana yakıla küpesini, bozuk parasını, telefonunu emanet edeceği birilerini arıyordu; benim de aklıma o insanlara yardım edebilecek bana da bir miktar para kazandırabilecek bu fikir geldi. Neden ben bir “Emanetçi” olmayayım ki?
Hemen halamlara gidip garajdaki kullanmadıkları çekmeceli ahşap dolabı kaptım. Biraz da boş kağıt ve yapıştırıcı bant aldım. Dolabın üzerine kocaman “EMANET ALINIR/EMANETÇİ” diye yazdım. Sandalyemi alıp okulun giriş kapısının yanına oturdum.
İnsanlar beni farkedip yavaş yavaş yanıma gelmeye başladı. Parça başı 1 TL olarak emanetleri aldım. Aldığım her emanetin üstüne kişinin kimliğine bakıp adı/soyadı/telefonu ve o kişiye özel verdiğim numarayı yazdım. Emanet verene ise sadece ona özel verdiğim numaranın olduğu kağıdı verdim. Tabii ki herhangi bir sorumluluk da kabul etmediğimi belirttim.
Yaklaşık 2 saat içinde 200 TL gibi bir para kazandım. Bu benim için güzel bir tecrübe olmuştu. O günden sonra o lisedeki sınavları sürekli takip ettim. Müsait olduğum zaman yine emanetçilik yapıyorum. Az miktarda emek ve zaman harcayarak 1-2 saatte hatırı sayılır paralar kazanıyorum.
(Ahmet Kalkan)