Ekmeğinizi “Taştan” Çıkarın

Üniversite öğrencisi olmak, özellikle harçlık bittiğinde, insana müthiş bir yaratıcılık veriyor. Her fikir tutmuyor elbette, ama tutanlar da tadından yenmiyor. Bununla alakalı güzel bir anım var.

Taşları bilirsiniz, bildiğimiz taş, kumsalda – yolda – sağda – solda gördüğümüz taşlar. Güzel şekilli olanlarını anlamsızca alıp cebime atmak ve eve getirmek gibi bir huyum vardır. Çok değil yarım dönem önce evde temizlik yaparken hem harçlık konusunu düşünüyor hem de odamda birikmiş bu kadar çöpü artık atmam gerektiği hakkında kendi kendime söyleniyordum.

Tutacağını düşünmemiştim ama sırf hobi olsun diye değerlendireyim dedim. Taşları birbirine silikonlayıp arasına bakır telden tutaçlar yapıp altın rengi sprey boyayla boyayarak bir not tutucu oluşturdum. Çok sevimli görünüyordu. Evime gelen bir arkadaşım onun için de bir tane yapmamı rica etti. Ve olay arkadaşların arkadaşlarına yayılarak tutmaya başladı. Ben de kalktım bu yaptıklarımı 5 liradan satmaya başladım. Yani parayı aslında yoktan var ettim. Bu işin bana tek maliyeti ayda bir kutu sprey boya almak oldu. Şimdi hala bu işe devam ediyorum; hem para kazanıyorum hem de boş vakitlerimi değerlendiriyorum.

Olayı biraz geliştirdim tabii. Kıyafetlerin askı yerlerine konan kurdelaları ataş ve boncuklarla süsleyerek kolye ve bileklikler de yapmaya başladım. Aynı zamanda kullanılmayan temiz poşetleri kasnakla örüp sepet yapıyor, onları da boyayıp süsleyerek satıyorum. Yani birinci ürün satınca yanına ikinci üçüncü dördüncü ürünü de koymak, gelir optimizasyonu açısından önemli.

Kısacası biraz yaratıcı olursak hem boş vakitlerimizi güzel bir şekilde değerlendirebileceğimizi, hem de gelir elde edebileceğimizi düşünüyorum. Ekmeğimi de gerçekten “taştan” çıkarıyorum.

(Y.K.)