Arbitraj Yapmasını Öğrenin

Ufakken misket oynamayı çok severdim. Günlük mahalle maçlarımız dışında boş vakitlerimizde her fırsatta misket oynardım. Bazen futbol oynarken hemen bitse de akşam olmadan biraz daha misket oynayabilsem diye düşünürdüm. Bazı günler ise misket oynamak o kadar sarardı ki mahallenin abileri maça çağırdığında gitmek istemezdim. Biz çocukken yaşadığımız yer çok küçüktü. Bizim mahalle ise diğerlerinden daha da küçüktü. Gerek adam eksikliğinden gerekse maçlarda tam bir görev adamı gibi davrandığımdan, genel ortalamadan bir kaç yaş ufak olmama rağmen beni kadroya hep dahil ederlerdi. Futbol benim için görevdi. Bugün şurada dur, şu adamı tut, pasları şuna at… Ama misket öyle mi? Misket özgürlüktü. İstediğim kararı kendim veriyordum. Ama özgürlük her zaman iyi değildir. Maçları genelde kazanırken misket oynadığımda genellikle kaybediyordum. Bunu iki şeye bağlıyorum: Birincisi mahalle maçlarından dolayı tanıştığım ve takıldığım arkadaşlar benden büyüktü. İkincisi itiraf etmek gerekir ki pek iyi oynamıyordum.

Hayat bir süre bu şekilde devam etti, fakat durumumuz iyi olmadığı için çok fazla misket alamıyordum, alsam bile elimde kalan üç beş misketi de aynı gün kaybedip eve misketsiz dönüyordum. Bir gün elimde kalan son onluk misketi on tane misket ile takas edip oynamaya devam etmek isterken herkes o birlik bizi mi kandırıyorsun diye söyleyince buna son verecek bir şey fark ettim. Farklı mahalleler kendi piyasalarını oluşturmuştu. Bir mahallede kemik onluk gökkuşağı birlik iken, başka mahallede durum tam tersi olabiliyordu.

Bunu fark etmemin üzerinden birkaç hafta geçmişti ki, hala oynarken kaybetmeye devam etmeme rağmen yüzlerce misketim vardı. Artık kendimi kral gibi hissediyordum. İşi daha ileri götürüp önce hangi mahallede hangi misket kaçlık not etmeye başladım; daha sonra ise satıp sakız ve cips almaya başladım. Aradan bir kaç ay geçtikten sonra aldığımız cipslerden taso çıkmaya başladı. Çok hızlı bir şekilde misketler değer kaybetti ve herkes taso oynamaya başladı. Artık misketlerin bir değeri kalmamıştı. Ben de yılmadım aynı şekilde taso ile devam ettim. Yıllar sonra bir malı değeri düşük olan bir yerden alıp yüksek olan yerde satılmasının ekonomide “arbitraj” denildiğini öğrendim. Bugün aynı işe bitcoin ile devam ediyorum. Son olarak o misketleri hala saklıyorum.

(Onur D.)