Sanırım hepimiz yaptığımız alışverişleri minimum bir rakamla ödemek istiyoruz. Matematiksel olarak insanın ilk gözüne takılan nokta, o alışverişin rakamı. Maçın skoru.
Fakat şu da var ki, rakam gözümüze takılınca aslında ürünün bize yaratacağı fayda konusunu unutuyor ve hemen hesap yapmaya başlayabiliyoruz. Kart kampanyaları, hediye çekleri, puanlar, miller, bonuslar, kuponlar, bir alana bir bedavalar, hatta geriye dönük getiriler gözümüzün önünden film şeridi gibi geçiyor.
Ancak almak istediğimiz ürünün nasıl bir avantajı var, işte gözden kaçırdığımız en önemli nokta bu. Almakta olduğunuz ürün size ne katıyor, gerçekten ihtiyacımız var mı, yoksa kontrolü kaybetmiş olabilir miyiz? Bir lastik reklamındaki sloganın alışverişe uyarlanmış hali şöyle olabilir: “kontrolsüz alışveriş, alışveriş değildir.”
Yani Avantajix güçlü bir tüketici platformu ve burada her türlü ürünü bulabiliyor, her türlü görüşlerimizi paylaşabiliyoruz. O halde bu görüşe de (özellikle tam alışveriş anında) kulak verin: Altı kırmızı boyalı bir “Christian Louboutin” ayakkabıya ihtiyacımız var mı? Apple’ın dün çıkan en son modeli değil, ondan bir önceki modeli de işimizi görmüyor mu? Bir şeyin 6ncı versiyonu çıktıysa 5inci versiyonunu çöpe mi atalım? Normal ekran dururken “Curved Ekran” televizyon bize ne değer katacak? 2014 model arabalar 2015 modelleri çıkınca aniden eskir mi?
Söylemek istediğim, tabii ki kuponları, puanları, indirimleri ve özellikle Avantajix’i kullanalım. Ama sadece indirime değil, o ürüne gerçekten ihtiyacımız var mı, ona da bakalım.
Çünkü para harcarken kazanılıyor.
(Yusuf Demir)