Akdeniz’de küçük bir kasabada geçti çocukluğum. Günlerden bir gün kuzenlerle gözümüze kestirdiğimiz oyuncak arabayı nasıl alalım diye kafa kafaya verdik düşünüyoruz. Bayrama da çok var harçlıkları koyup alalım. Okul harçlığıyla desen seneler sürer biriktirmesi.
Sonra Muzur İsmail buldu en güzel fikri; sihirbazlık yapacaktık! Mahallenin çocuklarına gösteri yapıp bilet parası alacaktık, böylece yeterli parayı toplarız diye düşündük.
Numaramız basitti: Bir örtüyü İsmail’in önüne tutup hokus pokus derken o da duvarın arkasına saklanacaktı ve “boooom”, İsmail kaybolacaktı.
Masayı örtüyü hazırladık çocuklar geldi numarayı yaptık… Ama içlerinden biri İsmail’i koşarken gördü ve bütün sırrı bozdu… Güzelim numara çöp oldu tabi… Sihirbazlık yoksa gösteri parası da yoktu… Hem madara olmuş hem de para kazanamamıştık.
Çocuklar bağırıp çağırırken biz de eşyaları toplayıp eve döndük. Parayı biriktirememiştik belki, hatta arabayı da alamamıştık, ama güzel bir hatıra oldu. Geri dönüp bakınca hala güleriz hep beraber.
(Mazhar Osman)